Citroën, 103 yıllık marka için yeni bir çağın başladığını gösteren yeni kurumsal marka kimliği ve logosunu tanıttı. Yeni görünüm, ilk olarak kurucu André Citroën’in dişli sistemleri üreten ilk metal işleme şirketinin başarısından ilham alarak benimsediği orijinal logoyu yeniden yorumluyor. Yeni logo, markanın geçmişini ve değişimini işaret ediyor. Logo, ilk olarak yepyeni bir Citroën konsept otomobilinde görücüye çıkacak.

Bu logonun versiyonları, 2023 yılının ortalarından itibaren gelecekteki seri üretim Citroën modellerinde ve konsept araçlarında aşamalı olarak kullanılacak. Yeni logo dikey oval tasarım diline yeni bir yaklaşım getiriyor. Yeni logo, tüm Citroën modellerinin, hemen tanınan bir imza unsuru olacak. Yeni logoyu, yeni bir kurumsal marka kimliği programı ve “Nothing Moves Us Like Citroën” vaadi ile yeni bir marka imzası tamamlayacak.

Citroën CEO’su Vincent Cobée yeni logoyu ve yeni marka kimliğini: “103 yıllık tarihimizin muhtemelen en heyecan verici bölümüne giriyoruz. Citroën için modern ve çağdaş yeni bir görünümü benimsemenin tam zamanı. Yeni kimliğimiz, müşterilerimize sunduğumuz geleneksel endüstri kurallarına meydan okuyan, cesur ve yenilikçi araçlardaki ilerlemenin zarif bir simgesi. Gereksinimleri ne olursa olsun, özellikle elektrikli olmak üzere tüm sürüş deneyiminin, ulaşılabilir, konforlu ve eğlenceli olmasını sağlıyoruz. Cesur ve devrim yaratan araçlarla tüketicilerde heyecan uyandırma mirasımız, gelecekteki aile ulaşımında özgün ve daha kapsayıcı bir yaklaşım benimsememiz için bize enerji veriyor. Geçmişteki, günümüzdeki ve gelecekteki müşterilerimizin, onları hiçbir şeyin Citroën kadar etkilemeyeceği konusunda hemfikir olduğuna kesinlikle inanıyoruz” sözleriyle açıkladı.

Citroën Küresel Marka Tasarımcısı Alexandre Revert ise değerlendirmesinde; “Gelecekteki odak noktamızı netleştirmeye çalışırken, André Citroën’in herkes için ulaşılabilir ve yenilikçi ulaşım vaadini temsil eden ilk logosuna grafiksel olarak geri dönüyoruz. Gelecekteki tasarımlarımız için kademeli olarak daha belirgin ve görünür bir marka imzasına geçmek, hassas, bir o kadar da önemli bir evrim” dedi.

Antalyalı Kozetur Filosu 10 MAN TGE ile Güçleniyor Antalyalı Kozetur Filosu 10 MAN TGE ile Güçleniyor

Yeni ama tanıdık imza

Yeni marka kimliğinin merkezinde, Citroën’in dünyaca ünlü “Çift Açılı Chevron” sembolünün evrimi yer alıyor. Şirketin 1919 yılındaki kuruluşundan bu yana Citroën logosu onuncu kez yenileniyor. Daha geniş ve daha belirgin köşelere sahip “Çift Açılı Chevron” daha yumuşak bir dikey oval çerçeve ile çevreleniyor. Yeni logo, Citroën modellerinin tasarım dilinde yeni bir yaklaşım da başlatacak. Daha dikkat çekici bir görünüme sahip dikey oval logo, Citroën modellerinin hemen tanınabilir olmasını sağlayan bir imza unsuru olacak.


Logoda elektriklenme ve ulaşılabilirlik vurgusu

Taze ve kapsamlı bir kurumsal kimlik programı yeni dikey oval logoyu destekliyor. Bu program, marka DNA’sını ulaşılabilir, iddialı ve müşteri rahatlığı yönünde geliştirmeye devam eden Citroën’in elektrikli ulaşımı herkes için erişilebilir hale getirme taahhüdünü nasıl hızlandırdığını gözler önüne serdiği kaydediliyor.

Konuyu değerlendiren Citroën Pazarlama ve İletişim Başkanı Laurent Barria; “Kökenimizi unutmadan herkese ve marka DNA’mıza sadık kalırken kimliğimizi modern bir şekilde yeniden yorumluyor ve Citroën’de işlerin dikkat çekici bir şekilde değiştiğine dair net bir mesaj veriyoruz” açıklamasında bulundu. Barria, “Elektrikli ulaşımı daha erişilebilir hale getiren iddialı çözümler yaratma misyonumuzda farklı çözümler aramaya devam ediyoruz. Bizimle birlikte geçirdikleri tüm yolculuk boyunca otomobilin içindeki rahatlığı otomobilin dışına taşırken hiç kimsenin ve hiçbir şeyin bizi Citroën kadar etkilemediğini müşterilerimize ve kendimize kanıtlamaya kararlıyız. Geliştirdiğimiz yenilikçi araçlardan sağladığımız kapsayıcı ve sorumlu hizmetlere kadar yaptığımız her şeyde devrimci düşünmeli, benzersiz bir yaklaşım sergilemeli ve arkasında durmalıyız. Bugün yapmaya söz verdiğimiz şey de tam olarak bu” diyerek sözlerini tamamladı.

 

Editör: Akın Öcal