Avrupa pazarının en çok satan pick-up modeli Ford Ranger’ın zorlu şartları seven maceracı sevenleri için geliştirilen Ford Raptor, bu yıl bitmeden yeni nesliyle Avrupa’da satışa çıkıyor. Ford Performance tarafından geliştirilerek arazide yarışacak şekilde geliştirilen Raptor’un mevcut modelini test ettik. Ford'un verimli ve güçlü 213 PS ve 500 Nm tork sunan 2.0 litrelik EcoBlue Bi-turbo dizel motoruyla sunulan Raptor, markanın ABD’de en çok satan efsane F-150 modelinin Raptor versiyonunun yanı sıra Mustang’de de kullanılan 10 ileri vitesli otomatik şanzımanla satışa sunulmuştu. 


Ford Performance tarafından yapılan geliştirmelerle arazide 170 kilometre hıza ulaşabilen Raptor sadece agresif değil, premium segmentte yer alan arazi araçlarıyla yarışabilecek konfora ve sürüş dinamiklerine de sahip. 


Sağlam ve yetenekli 
Ford Raptor ile çoğunlukla şehir koşullarında ve hafif arazide yaptığımız test sürüşünün bir bölümünü ağır denebilecek arazi koşullarında gerçekleştirdik. Güçlendirilmiş özel şasisinde yüksek mukavemetli, düşük alaşımlı çelikler kullanılan Raptor, alanının en iyilerinden kabul edilen konum duyarlı sönümleme özelliğine sahip FOX amortisörlerle arazide olduğu kadar şehrin bozuk yollarında da herhangi bir pick-up modelinden daha fazla sundu. 

Volkswagen Amarok’ta Kasım’a Özel Kredi Kampanyası Volkswagen Amarok’ta Kasım’a Özel Kredi Kampanyası


Normal bir Ford Ranger ile karşılaştırıldığında 150 mm daha geniş tekerlek izi ve 51 mm daha yüksek sürüş konumu sunan Raptor, üzerindeki Ford Performans geliştirmeleriyle 1.873 mm yüksekliğe, aynalar hariç 2028 mm genişliğe ve 5.398 mm uzunluğa sahip. Bu geliştirmelere eşlik eden daha büyük fren diskleri  de aracın hızlanmasına yakışır şekilde daha güvenli bir şekilde yavaşlamasını sağlıyor. 
32,5 derecelik yaklaşma açısı ve 24 derecelik kalkış açısı ile arazi özellikleri geliştirilen Raptor’un güçlü bir gövde altı koruması ve daha kalın ve yüksek mukavemetli çelikten yapılmışş güçlü karter koruması bulunuyor.
6 sürüş moduyla her şarta hazır
Raptor’un arazideki yeteneklerini katlayan altı farklı sürüş modu aracın hem asfaltta hem de şartları değişen arazi koşullarına uyumunu pratik bir şekilde kolaylaştırıyor. Yakıt ekonomisi sağlayan normal mod, hızlı tepki veren ve 4x2 halinde çalışan spor modu, çakıl veya kar gibi kaygan zeminlerde çamur-kum modu, Baja ve kaya modları  4x2H, 4x4H ve 4X4L seçeneklerine sahip dört çeker (4x4) sürüş sistemiyle birlikte çalışıyor.
8 inçlik dokunmatik ekran, SYNC 3 multimedya sistemi ve uydu navigasyon sistemi, anahtarsız çalıştırma, arka görüş kamerası, iki bölmeli elektronik klima, şeritte kalma asistanı gibi konfor unsurlarına da sahip olan Raptor’da özellikle şehir sürüşlerinde güvenliği artıran acil fren sistemini de kapsayan çarpışma öncesi asistanı, cruise control, akıllı hız asistanı ve hız levhası tanıma gibi teknolojiler de

bulunuyor. 
Sunduğu özelliklerle birlikte nispeten yüksek fiyatıyla sınırlı bir alıcı kitlesine ulaşan Ford Raptor’un etkisi sadece satış adetleriyle kalmadı. Türkiye’de bir kısım Ranger sahipleri, kozmetik veya teknik modifikasyonlarda araçlarını Raptor’a benzetmek için büyük çaba harcadılar ve ikinci el pazarında çok sayıda Ford Raptor görünümlü Ranger yerini alırken bu rüzgarın yeni nesil Raptor’la daha da güçlenmesi bekleniyor. 


 

Editör: Akın Öcal